Roi Thirteen Fifty, hız değil; tecrübe ve deneyimin hizmete dönüşmesidir.
Şu an Kaledeyiz. MCA kaplı ince belli bardakta kahvemizi yudumlarken, İzmirli Alper kardeşimle masada “ihtiyar heyeti” yazılarımı okuyup istişare ediyor. Onlara biraz önce ROI 35 ve ROI 25 konusunu anlattım. Şimdi de tarihe not düşmek için sizlere aktarmak istedim.
ROI, iş kelimesinin baş harflerinden oluşur. İktisadi bir terimdir ve yatırımın dönüş oranı veya süresini ifade eder. Eskiden köylü, eşeğe buğday yükler, değirmene götürür, un yaptıktan sonra köy pazarına ulaştırır ve satıştan elde ettiği parayı cebine koyana kadar geçen süreyi hesap ederdi. İşte bu süre ve oran, ROI’nin en basit tanımıdır.
Buğdayın yetiştirilmesinden hasadına, un olmasından tüketiciyle buluşup satışa kadar geçen aşamalarda harcanan para ve zaman ile elde edilen kazançlı oran hesaplanır. İmalat; buğdayın yetiştirilip un olarak pazara götürülmesidir. Satış ise, unu satmak için doğru tezgahı seçmek ve uygun fiyatı belirlemektir. Bunu defalarca yapmış biri için süreç kolaydır.
Üretimi “A noktası”, satışı ise “B noktası” olarak düşünürsek, A ile B arasındaki iç bölüşümler sektörleri doğurur. Örneğin A ve B arasındaki proses 96 gün sürebilir. Pazar yerinde ürünü toptan alan satıcı (toptancı) için bu proses 20 güne kadar düşebilir. Ancak satın almayan, ürünü katırın sırtında pazara getirip doğrudan satmaya çalışan kişi için süreç çok daha zahmetli ve uzun olur.
Sonuç olarak, ürünü satın alan kişi 20 günde eline ürününü alırken, aslında 76 günün emeği, bilgisi ve deneyimi de onun ürününde gizlidir. İşte ROI 35 tam olarak budur.Muhammet Cihangir AYDIN
İletişime Geçin